Efendim, bu kitap hakkında ne yazacağımı, nereden başlayacağımı bilemedim..Nedeni yazının sonunda :)

Yazar özetle şunu söylüyor:

''Sevgi ve cinsiyet eşitliği o kadar abartıldı ve hayatımıza hakim kılındı ki artık bir kadının bir erkeği heyecanlandırması için kadın olması yeterli değil hele ki o adamın karısının hiç şansı yok. Sevgi iyidir ama şehvet evliliğin tutkalıdır, olmazsa olmaz. ''

''Şehvet'' kötü, kirli, bayağı insanlara yakışan bir şey, sevgi ise çok yüce, temiz, değerli biçimindeki algının yanlış olduğundan çok emin Shmuley Boteach. ''Sağlam bir evlilik için mutlaka şehvet gerekli, özenle beslenmeli, daim kılınmalı'' diyor.

Bu savını desteklemek üzere yıllardır danışmanlık yaptığı evli çiftlerden hikayeler anlatıyor. İstatistikler veriyor Amerika'ya dair. Evlenmekle ilgili sorun yok, Amerikalılar evleniyor ama aynı hızla boşanıyor. Boşanma istatistiklerindeki bu hızlı artışın nedeni yazara göre özellikle kadınların muzdarip olduğu cinsel açlık. Evlilik kurumu içerisinde şehvet çabucak kaybolup gidiyor ve çiftler birbirini delice arzulayan iki tutkulu insanken , iyi geçinmeye çalışan, krediler ve çocuklardan başka ortak noktaları olmayan birer ''ev arkadaşı'' na dönüşüyor. Özellikle kadınlar  istenmemekten ve çekici bulunmamaktan son derece rahatsız ve mutsuz. Bu mutsuzluğun intikamını kocalarını dinlemeyerek, dertlerine ortak olmayarak , düşünce ve isteklerini merak etmeyerek ve tabi ki ''Bu gece olmaz, başım ağrıyor'' diyerek alıyorlar.

Yazar Grinin Elli Tonu fenomenine değiniyor; bu kitap neden milyonlarca sattı? Adamın biri kadını istemediği şeylere zorluyor, işkence ediyor. Yine de kadınlar bu kitap için çıldırdı . Çünkü diyor :

''Vahşice arzulanmak bir kadının var oluşunun kalbidir''

Peki bize ne öneriyor? Öncelikle bütün erotik arzu ve yönelimimizi eşimize yönlendirmemizi. Çok masum görünen başkalarını düşünme, hayal etme eylemlerinden kesinlikle vazgeçmemizi.

Kadınlara yatak odalarını ve bu odada olanları gizli tutmalarını, en yakın arkadaşlarıyla dahi seks yaşamlarının ayrıntısını paylaşmamalarını.

Erkeklere eşlerine hizmetçi, bakıcı, kahya muamelesi yapmamalarını. Bilinçli bir kararla erotik ilgiyi yalnızca eşlerine yöneltmelerini, diğer tüm kadınlarla mesafeyi korumalarını, gün içinde eşlerini seksi bulacakları anlar kollamalarını, iltifat etmelerini, sadece ''Seni özledim '' ya da ''Sesini duymak istedim'' demek için telefon etmelerini.

''Güçlü bir şehvet içeren evlilik, cennet bahçesidir'' diyor yazar ''Ama bu kendiliğinden olmaz, şehveti inşa etmek, beslemek ve korumak için çaba harcamalıyız.'' Değişik, düşünülmeyi hak eden bir bakış açısı.

Beni bu kitapla ilgili şaşırtan ise yazarın her şeyiyle; görüntüsü, tavsiyeleri vs kopkoyu bir Yahudi olması , , 49 yaşında ve 6' sı kız dokuz çocuğu var, kitabın orjinal ismi ''Kosher Lust'', Yahudiler için ''Helal / Temiz Şehvet'' demekmiş..Kitap Tevrat'tan alıntılarla, Yahudi adet ve gelenekleriyle (ayın 14 günü seks yasak gibi) dolu ve Yahudiliğe övgüden geçilmiyor.. Kitabın yarısına kadar bu durumdan haberim yoktu, sonra da meraktan okudum. Tanıtım yazısında din adamı ibaresi geçiyor evet , ama bu kadar koyu bir dindarlık içereceği hiç aklıma gelmemişti. Aynı şeyleri müslüman bir din adamı söylese ki yıllardır söylüyorlar kopacak kıyameti düşünemiyorum doğrusu. Hoş geldin çifte standartlar dünyası.



Koyu dindarlık kısmı bir yana ileri sürdüğü savlarda haklı, ''Bir kadın kocasının hem karısı hem metresi olmalıdır'' cümlesine hangi kadın hak vermez ki?