İçimdeki Müzik

Yazar Salı, Ağustos 23, 2016



Çok ödüllü bir kitap. Yazarı bir öğretmen. Sanırım İnstagram'da görüp beğenmiştim. Oldukça etkileyici bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.

Melody isimli 11 yaşında bir kızın ağzından anlatılıyor hikaye. Melody beyin felci tanısı olan, konuşamayan, tek başına hiç bir şey yapamayan, tekerlekli sandalyeye bağlı bir çocuk. Herşeyi anlıyor, duyuyor, çok zeki ama tek bir kelime bile çıkamıyor ağzından.

Anne ve babası sevgi dolu, sabırlı insanlar. Melody'yi bir ilk okulun engelliler için açılmış sınıfına yazdırıyorlar. Bir süre sonra Melody, kendisine iyi davranan kızlardan birinin yeni dizüstü bilgisayarını gördüğünde kafasında bir ampul yanıyor! Engelliler için özel bir bilgisayar olmalı diye düşünüyor, onun sesi olacak bir alet ve komşusu -kesinlikle göklerden onlar için gönderilmiş bir melek-  Bayan V ile araştırıp buluyorlar makineyi. Medi-talker isimli cihaz geldiği gün yine Bayan V ile bütün gün uğraşıp bir sürü kayıt yapıyorlar.

Öğleden sonra anne ve babası komşunun evine geldiklerinde Melody ,büyük bir heyecanla bilgisayarına kayıt ettiği ''Anne, baba sizi seviyorum'' cümlesini seslendiriyor ve roman kahramanlarıyla birlikte sizin de gözünüzden yaşlar boşanıyor.

Sonrasında Melody' nin ,ülke çapında yapılan bilgi yarışması ekibine seçilmesi ile işler hızlanıyor. Öğretmeni bile ''engelli'' sınıfına koyarak farklı bir gözle bakıyor Melody'ye. Takım arkadaşlarından ikisi açıkça dalga geçiyor, taklidini yapıyor. Diğerleri destek olsalar da ilk elemeyi geçtikten sonra televizyonda yayınlanacak bölümlerde, tekerlekli sandalyede, ağzından salyalar akan bir kızla görünmenin pek de ''cool'' olmayacağını ima ediyorlar.

Finalde bizi sürpriz olaylar bekliyor. Çok üzülüyoruz.

Hikaye özetle bu. Kitap bittikten sonra damağımda kalan yoğun bir hüzün, keder ve şükran duygusu. Kelimelerimiz olduğu için, dilimiz-dudağımız, sesimiz olduğu için. Melody ''Yürümek mi konuşmak mı'' sorusuna ''Kesinlikle konuşmak'' diye cevap veriyor. Takım arkadaşları ile yarışma için hazırlanırken aslında tüm soruların cevaplarını bilmesine rağmen, onların konuşma hızına yetişemediği için hiç bir diyaloğa katılamıyor. Espriler, şakalar, özürler kafasının içinde dönmesine rağmen cihazına kayıt etmediyse hiçbirini dillendiremiyor. Hatta uyuz arkadaşlara cevap olsun diye hazır birkaç cümle kaydediyor.

Kitap kapağındaki balığın hikayesi de çok dramatik. Melody'nin odasında fanus içinde bir balık var. Melody onun için çok üzülüyor çünkü daracık bir alanda sıkıştığını düşünüyor. Bir gün balıkçık kendini fanusun dışına atıyor, adeta intihar ediyor. Kızcağız onu kurtarmaya çalışırken fanusu deviriyor ,ortalık batıyor, balık ölüyor. Annesi bir hışımla odaya giriyor ve Melody'nin balığı öldürdüğünü düşünüyor. Olanları anlatamamak kıza müthiş bir acı veriyor.

Böyle birkaç sahne daha kazındı aklıma ister istemez. Sağlam bir bedene sahip olmanın aslında nasıl bir mucize olduğunu iliklerime kadar hissettiğim bir kitap oldu. Her yaştan insanın okuması gereken bir eser olarak rahatlıkla tavsiye ediyorum.

Benzer Yazılar

4 yorum

  1. Kelimeleri bu yizden boğmak büyük bir katliam bir zulümdür bence..konuşmamak,konuşabiliyor olup konuşmamak ne kadar kötü bir şey. .
    Güzel bir kitap..o kadar da güzel anlatmışsın ki okumuş kadar oldum.
    Teşekkürler sevgili Elif.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ah.Ne çok alındı kelimelerimiz elimizden, sessiz kaldığımız bu kaçıncı sefer.

      Beğenmene sevindim. Teşekkür ederim güzel yorumun için Yağlı Boya.

      Sil
  2. Çok güzel anlatmışsın, merak uyandırıyor. öneri için teşekkürler ;)

    YanıtlaSil
  3. Timaş'a olan önyargılarımı kıtabildiğimde güzel kitaplarını okuyabiliyor olacağım sanırım :)

    YanıtlaSil