Bu Aralar Hayat; Yaz 2016
Yalıçiftlik'teki günden bir kare |
Ağustosun yarısını geçtik. Çok, çok sıcak bir yaz oldu bu. Yatıyorum klima kumandasıyla, kalkıyorum klima kumandasıyla. Ev sahibime minnettarım, her odaya klima taktırmış adam. Ter içinde kalıyorum ve giyinmekten nefret ediyorum bu havalarda. Havuzda isek bir nebze serin ama haftanın kaçta kaçını havuzda geçirebilirsin? Deniz soğuk bile ve fakat sorun kaç kere gidebildik? 4 ya da 5.
Neyse.Yaz bitti sayılır. Önceki sene yoğun bir mülteci sorunu vardı Bodrum'da. Yer-gök Suriye'li doluydu. Ufacık yeşil alanlarda bile illa ki perişan çocuklar, kadınlar vardı. Kendimi çok kötü hissediyor ve evden hiç çıkmamayı tercih ediyordum.
Bu yıl neredeyse hiç mülteci yok. Daha kötü şeyler oluyor. Bodrum'da olmak, bizi ciddi manada gergin atmosferden koruyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Bu karanlık günler, toz-duman ne zaman sona erer bilemiyorum. Kendimi korumak adına haber okumuyor, twitter vb takip etmiyorum. Bencillik belki fakat elimden bir şey gelmeden , her sabah yeni bir kötü haberle güne başlamanın faydası yok.
Önceden düşman belliydi. Dış mihraklar der geçerdik. Şimdi herşey öyle karmaşık ki. Gördüğümüz sadece görmemizi istedikleri. Kimin? Bilmiyorum. Üç yıl önce Dan Brown'un Cehennem romanından bahsetmiş ve şöyle bir alıntı yapmıştım:
''Amaç ; ister borsayı yükseltmek ,ister bir savaşı meşrulaştırmak ,ister bir seçimi kazanmak veya bir teröriste tuzak kurmak olsun ,dünyanın siyasal güçleri halkın BAKIŞ AÇISINI ŞEKİLLENDİRMEK İÇİN SAHTE BİLGİ KOMPLOLARINA güveniyorlardı.
Her zaman böyle olmuştu.
Altmışlı yıllarda Ruslar sahte bir casusuluk şebekesi kurmuş ve istihbarat değiş tokuşunda İngilizlere yıllarca yanlış bilgi vermişlerdi.1947 yılında Amerikan Hava Kuvvetleri dikkatleri bir uçak kazasından uzaklaştırmak için ayrıntılı bir UFO aldatmacası kurgulamıştı ve kısa bir süre önce tüm dünya Irak'ta KİTLE İMHA SİLAHLARI bulunduğuna inandırılmaya çalışılmıştı.'' (sayfa 481)
Durum aynen bu. Algı yöneticileri var güçleri ile ne düşünmemizi , neye odaklanmamızı istiyorlarsa sonsuz güçler ile bunu başarıyorlar. Hele ki günümüzde, sosyal medyanın sınırsız erişimi her şeyi mümkün kılıyor. Bu nedenle önüme gelen hiç bir bilgiye inanmıyorum. Beklemede kalmaya ve tarafsız olmaya çalışıyorum.
Benimkiler elbette ekmek yiyor |
Çocukların ikisi de evde. Bakıcı idare etti sağolsun. 10 gündür abimler burada idi, epey yardımcı oldular. Çocuklarla ilgilendiler, abim her akşam bulaşıkları yıkadı,ortalığı toparladı. Ne zaman çocuklarla dışarı çıksam döndüğümde mutfağı pırıl pırıl buldum.
Astrid ve Max geldiler. Üç kez görüşebildik. Sayelerinde denize girip Ortakent'de güzel bir gün geçirdik. Onun dışında iki kez Aktur'a, iki kez de Yalıçiftlik'e gittik. 14 ağustosta benim ısrarımla Ortakent'e indik ama su buz gibiydi. Giremedik bile. Düşünün artık.
Su ihtiyacımızı havuzda gidermek çok daha pratik . Kafe var, çocuklar göz önünde, eve yakın. Daha ne olsun.
Güne Başlarken Bach :) |
Bodrum'da yaz konserleri, etkinlikleri fazladır. Para ve vakit varsa sanata doymanız garantidir. Temmuzda bir akşam, Gümüşlük Caz Festivaline kaçabildik. Enfes bir ortamdı. Caz sevmiyorum ben, iyice emin oldum fakat batan güneş, deniz, canlı enstrümanlar ruhuma iyi geldi. Antik tiyatro konserlerinden sadece Candan Erçetin ve Kardeş Türküler'e bilet alabildik. Savra Bodrum diye bir yer keşfettik ama henüz yeme-içme şansımız olmadı. Limon'a gidemedik bu sene. Kahvaltı için bir kez Limonatta'ya indiysek de çok vasat bulduk mekanı. Önümüzdeki hafta Turgutreis D Marin Festivali var. Gün doğumu ve batımı konserleri ücretsizmiş. Niyetliyim en az iki sabah gitmeye.
18 ağustos, muhteşem bir dolunay çıkıyor dağların üzerinden |
Okuduğum kitapların hayatıma etki etmesini çok seviyorum. Fena bir okur sayılmam, ciddi sayıda kitap okuyorum fakat kesinlikle benim günlük hayatımda fark yarattı diyebileceğim kitaplar azdır. Ben Ok'im Sen Ok'sin mesela. Rastgele karşıma çıkan Cebinde Mucizeler Yarat , bu yaz okuduğum etkili eserlerden biri oldu. Kredi kartı kullanımımı ciddi anlamda azalttım ve nakit yüzü gördü cüzdanım. Kendimle gurur duyduğum bir nokta oldu bu. Yalnız, param bitiyor duygusu epey zorlayıcı. Cüzdanındaki parayı bildiğinde (Nakit kraldır!) diyorsun ki günlük en fazla şu kadar harcayabilirim. O zaman öyle rastgele kahve içeyim, şunu alayım lazım olur filan yapamıyorsun. Eh, çok zevkli bir durum değil. Pazara gitmeye başladım düzenli olarak. Öyle hergün markete girmek çıkmak yok. Sadece bez alacağım diye başlayıp koca alışveriş sepetini dolduruveriyorsun çünkü.
Evin balkonunu açığa çevirmiş olmak ciddi bir ''balkonda geçirilen zaman'' kazandırdı bize. Manzaraya karşı çekirdek çitlemek bu yaz yaptığım en keyifli şeylerden biri.
Şükürler olsun her günümüze. Tez vakitte darda olan kalpler huzur bulsun, ülkece selamete çıkalım inşallah.
Bana çok faydası oldu kitabın. |
0 yorum