Grinin 25 Tonu (!)

Yazar Çarşamba, Şubat 18, 2015 , ,







''Kitap 'çok satan' ünvanını edebi dili veya kurgusuyla hak ediyor mu?'' derseniz bence hayır. Yazarın başarısı okuyucu kitlesinin çoğunluğunu oluşturan biz kadınların, en derin, belki de en ilkel noktasına parmak basıyor olması. Dijital çağda da olsak, kitaplar deviriyor, üniversiteler bitiriyor da olsak ,o ''saran , kollayan, kanatlarının altına alan, güçlü , mükemmel erkek'' imgesi bir şekilde kuşaktan kuşağa aktarılıyor hala. Bu imgeyi destekleyen koca bir edebiyat, müzik hatta siyaset külliyatı var yüzyıllardır. Kadının ''güçsüz'' olması herkesin işine geliyor belki de.. '' demişim Grinin 50 Tonu kitabının değerlendirme yazısında.  


Kitabı sevmiştim.  750 sayfa boyunca  oğlanın ve kızın ruh hali uzun uzun anlatılmıştı, boşluk kalmıyordu insanın zihninde. Christian bütün kontrol delisi haline rağmen çok ilgili, şefkatli, nazik bir adamdı aynı zamanda, bütün o ''hükmetme'' arzusunun altında kırılgan, hassas bir ruh vardı ve her şey bir oyun gibiydi. Kızın kendisine dokunmasına izin vermese de hep duyarlı, sevgi dolu davranıyordu. Belki de bu nedenle kızamıyorduk beyefendiye. Filmde aynı derinlik yok tabi ki. Sinir etti beni o tavırları, söyledikleri vs. ''Yakışıklı ve zengin bir maço, megalomanın önde gideni işte'' dedim içimden.

Filme hevesle gittim. Neyse ki yalnız başıma. İlk yarım saat gayet yavaş, ''bayık'' bir film olarak ilerledi. Erotik sahneler başladığı andan yarım saat sonra film arası oldu ve ben kendimi salondan dışarı attım. İkinci yarıyı izlemedim! Ben grinin 25 tonunu izlemiş oluyorum bu durumda :)

Hepsinden önce utandım. Evet, utandım. Dev bir sinema perdesinde, bir sürü insanla  izlemekten rahatsız oldum. İkinci yarıyı bilemiyorum, ilk yarıdaki sahnelerde sıra dışı  bir şey yoktu düşündüğümde. Yine de tuhaf geldi bana. Anne-babamızın özel yaşantısı olduğunu biliriz ama görmeyi hatta düşünmeyi asla istemeyiz ya biraz onun gibi galiba.

Spartaküs serisi çok daha ''erişkin'' içerikli ve anormal sahneler içerir ancak o kadar güçlü, akıcı bir senaryo vardır ki merak içinde bekler, o sahnelere çok kafayı takmazsınız. Bu filmde ise kesinlikle merak unsuru yok, sadece erotik beklentileri olan insanları tatmin etsin diye çekilmiş gibi.

Grinin 50 Tonu


Christian karakterini oynayan oyuncuyu sevmedim. Çok daha karizmatik, güçlü, öz güveni tavan yapmış bir havası olmalıydı. Jamie Dorman iyi aile çocuğu görüntüsü verdi bana. ''Evlenip, iki çocuk yapacak , düzgün erkek'' kategorisine daha uygun.

Özgecan için kahrolduğumuz bugünlerde iyi gelmedi bana film. Ne olursa olsun bir kadının bu duruma düşmesinden hoşlanmadım. Benim için ,daha sonra izlemek akıllıca olurmuş. .





Benzer Yazılar

8 yorum

  1. seriyi komple okudum yeri geldi rahatsız oldum yeri geldi sayfa atladım ama ne olursa severek bitirdim.Fakat bu kitabın filmi cekilmemeliydi filmden öte konulu bir erotik show olmuş hic gerek yoktu bukadar okuyanları iğreti etmeye her kitaba ayrı film cekilcekmiş ama bence 1.filme insanlar meraktan gitti bundan sonrakilere gideceklerini sanmıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru diyorsunuz Gülşah Hanım, gerçekten de meraktan gittim. Sonraki iki kitabı okumadım zaten.

      Sil
    2. Aa gercekten tavsiye ederim 2 ve 3 okuyun zaten ikiden sonra konular oturuyor ;)

      Sil
    3. Galiba okuyacağım ,bugün bir arkadaşım daha ikinci kitabın çok güzel olduğunu söyledi.

      Sil
  2. okumadım, bilmiyorum ama bir ara çok satanlardaydı sanki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esra, pek bir şey kaçırmamışsın merak etme :)

      Sil
  3. Filmi Seyretmedim.. kitabını da okumadım ..bir şeyler kaçırmamışımdır)))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hımmm..Kişiye göre değişir tabi ama sanmıyorum Bilge hanım:)

      Sil