Kız Kıza Takılmaca - Kayıp Güllacın İzinde

Yazar Salı, Temmuz 07, 2015 ,


Geçen yıl 15 temmuzda yaptığım İstanbul kaçamağı bana çok iyi gelmişti. Eski arkadaşlarla buluşmak, beş yıldır içinde debelendiğimiz annelik kaosunu arkada bırakmak - 2 günlüğüne bile olsa- rahatça yemek içmek, uzun uzun konuşmak, dertleşmek beni sarj etmişti. Birlikte olduğum arkadaşım da aynı hissiyatta olunca bu sene tekrarlayalım dedik.

Sabah sekiz uçağına binebilmek için beş buçukta evden çıkmam gerekiyor. Altı gibi Havaş'a  biniliyor, yedide havaalanında olunuyor. Milas havalimanı yenilenmiş, güzelleşmiş, yeni yerler açılmış. Ben 1000 sayfalık kitabım ve  çayımla her zamanki kafede oturdum.

Havaalanı D&R'da gördüğüm bu müzik kutularına bayıldım. Baliklar kavağa çıktığında belki, bu kadar güzel objeler koyabilecek bir evim olur. (Evet, bugün  çok depresifim)

Beklenen kitap raflarda! Ama 32 lira. Hem fiyatından hem de alıp çabucak bitirmek istemediğim için bekleyeceğim bir süre. Elimde üç tane kitap var bugünlerde.


Hayatın Kaynağı..Derin, düşündüren, değerli bir eser. Yarıladım neredeyse.

İstanbul Boğazı. Her defasında içim ürperiyor. Çok güzel çok. Hava bir tuhaftı, bir üşüdük, bir terledik.


Otel odasının penceresinden manzaramız

Sultanahmet camimiz. Sahurda tv programı yapılıyormuş, gece 12 de geçtik, iğne atsan yere düşmez durumdaydı. Yorganını, battaniyesini ve çocuğunu kapan gelmişti. 

Selfie çubuğu ile denemelerin ilki. Henüz alışamadım çubuk işine. Kadıköy vapurundayız.

çikolata dükkanı moda
Niyetimiz Koşuyolu' nda Secdus kafeye gitmekti ama pazar günleri kapalıymış! Moda'da Çikolata Dükkanı ile yetindik. 
Çikolata Dükkanı'nı geçenlerde İnstagram'da görmüştüm. Kısmet o güneymiş. İnsanı çikolataya doyuracak bir yer. Yaslanacak bir duvar aramadan iki saat tabure üstünde muhabbet ettik. Hem de ne muhabbet!
çikolata dükkanı moda
Envai çeşit çikolata vardı

görüntü adama kafayı yedirtir di mi?
ÇİYA KADIKÖY

Finali Çiya'da yaptık. Şükür ki iftar saatinden epey önce gidip doya doya yayıldık, çayımızı bile içtik. Yıllar önce yine bir ramazan ayında, orada enfes bir güllaç yemiştik aynı arkadaş ile. Onun hatırına gittik tekrar. Gözümüz nasıl açsa hem vişneli hem kirazlı yahni istedik. Yemekler harikaydı ama güllaç ı ıh. Olmamıştı bu sefer.
Hala güzelsin İstanbul, hele ki fonda akşam, vapurlar ve gitar varken
Arkadaşım beni bırakıp tekrar Avrupa yakasına geçti. Ben de 15 yılı birlikte geçirdiğim son 4 yıldır hiç görüşmediğim bir akrabamı aradım. Kadıköy'de buluşacaktık. Tam vapur iskelesinde beklerken ve nasıl geçecek o kadar saat diye düşünürken kulağıma nefis bir müzik çalındı. Zerda ya da Aliye'nin jenerik müziğiydi sanki .Boş bir bankta neredeyse bir saat Ergün Nasuh isimli genci dinledim. Akşamın pembeliği, tam karşıda Sultanahmet , içimde tarifsiz bir huzur..

İki günün sonunda aklımda kalanlar:

--İnsanın uzun soluklu arkadaşları olması ne güzel. Benim çocuksuz zamanlarımı, çocuklarımın bebekliğini, gebeliklerimi, tayin olduğum illeri bilen insanlar demek bu. Geçmişe tanıklık önemli bir şeymiş dostlukta. Bir zamanlar çok iyi anlaştığım arkadaşlarım vardı; lisede, üniversitede örneğin. Sonrasında şehirler değişti, durumlar değişti, kimi erken evlendi, kimi üniversiteye hiç gitmedi. Paylaşacak konu ne kadar azsa o kadar zor oluyor samimiyeti devam ettirmek.

--Kadınlar olarak biz neden bu kadar değersiz buluyoruz kendimizi? Mutluluğa layık göremiyoruz bir türlü. Derdimizle dertlenmeyen, acılarımızı bırak dinlemeyi fark bile etmeyen adamlara adanmış bu ömürler niye? ''Bir kocan yoksa hiçsin'' algısını hayatımızın hangi döneminde bu kadar içselleştiriyoruz? 

--Eğitim sistemimiz çok yetersiz. Ebeveynler çok bilgisiz, basiretsiz. Ömrünü okul sıralarında geçiren insanlarız, yaşama dair önemi olan hiç bir şeyi öğrenmiyoruz . Psikoloji, iletişim, benlik kavramlarına yabancılığımız içler acısı. Aile okula bırakıyor hayat bilgisini, okul aileye. Kayıp insanlarla dolu koca bir coğrafyada kimse gerçekten mutlu değil.


Üçüncü buluşma için hedefimiz Çanakkale. İstanbul yetti bu kadar bana. Göreme, Pokut yaylası, Nemrut Dağı gibi yerlerde buluşsak ne güzel olur..

resim www.themagger.com'dan alındı
Gidemediğimiz Secdus Kafe






Benzer Yazılar

5 yorum

  1. Çok güzel yerleri gezmissin soylediklerinede ayrıca katılıyorum ozellikle o.hayatimizdaki adamlar konusuna.malesef aynisini yasamaktayim fakat yine de seviyorum eşimi, pek benim farkimda değilama ben.kendi.kendimide sevebiliyorum 😀diğer mevzularda da aynı.goruslerdeyiz her.zaman yarış atı.gibi yetistiriliyor gençler, cocuklar ne zaman sonu gelecek bilmiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevmek üzerine çalışmak lazım bolca Hayatım Kitap. Belki de çalışmamalı:) ''Seviyorum işte var mı diyeceğin?'' deyip geçmek de bir seçenek.

      Sil
  2. Ne iyi etmişsin her kadına lazım bu kaçamaklardan ;)
    Sefan olsun :))

    YanıtlaSil
  3. Soyledim ascisina olmamis bu gullac diye dostum:)) hakikaten ne iyi geliyor boyle kacamaklar.. Tesekkur ederim eslik ettigin icin..
    Bahar

    YanıtlaSil
  4. Evren merhaba,

    Hani şu bakış açısı dedikleri acayip şey var ya, işte o tamamen yorgunluk ve tecrübe ile alakalı sanırım.

    İstanbul'da yaklaşık 5 yıl yaşadım. Çocuksuzdum ama asistandım :)
    İstanbul benim için hiç unutulmayacak ilk aşk gibi bir şey çünkü ben onu görmeden sevdim. Okuduğum kitaplardan, izlediğim filmlerden tanıdığım İstanbul çok ama çok etkileyiciydi. Benim için bir bir rüyaydı. Ortaköy'e ilk gittiğimde heyecandan kalbim pır pır etmişti.

    İçinde yaşamaksa elbette bambaşka bir deneyim. Sadece kendinden sorumluysan, nerede akşam orada sabah takılabiliyorsan, vaktin bolsa, biraz da paran varsa hala çok dolu, zengin bir şehir. Benim durumumda ise sadece kaos.

    Ben böyle tarzı olan, küçük mekanları çok seviyorum. Moda deyimle ''hikayesi olan''. Taksim'de Jadore var mesela, gitmediysen çok yazık. Tabi, şu da var ki Bodrum'a taşındıktan sonra İstanbul'da mekan sevdasına düşmüyorum.

    Özetle İstanbul kendimi hala kuşlar gibi özgür hissettiğim, kaosuyla bile çekici, hayat dolu bir şehir ama aile hayatı için asla uygun değil.

    Ne demişti Elif Şafak:

    ''İstanbul'a ya bir şeylerden kaçarak gelinir ya da kaçarak gidilir''


    YanıtlaSil