Büyük gün geldi. Haftalardır sır gibi saklanan, Emre'nin kesinlikle tek bir ip ucu bile vermediği gösteri 26.06.2016'da gerçekleşti.

Eren'i çocuklu bir komşumuza bıraktık. 2 saatten fazla koltukta oturamayacağından götürmeye hiç niyetlenmedik. Yaşasın çocuklu komşular .

Nedense biraz gergindik. Emre yine telefonla oyun oynama sevdasında, çok farkında bile değil nereye gittiğimizin. Hiç bir stres, telaş yok. Biraz erken çıktık, tam okula yaklaştık, öğretmeni aradı ''Spor ayakkabı giydi değil mi ? '' diye. Geri döndük ,ayakkabıları aldık.

Tam 13:00'da başladı. İlk gösteride Venedik Maske Festivali'nden esinlenilmişti. Perdede festival görüntüleri eşliğinde sevgili Lizet hocanın rehberliğinde hazırlanan maskelerini sundu çocuklar.

İkinci bölümde jimnastik ve bale vardı. Gayet rahat hareketlerini yaptılar.

Bir sonraki bölüm müzik öğretmeni Nicola'ya aitti. Önce ziller, sonra flütle çok başarılı bir performans sergilediler.

Aşağıda resimleri olan dramada Emre prensese kendini beğendirmek için balık veren bir Çinli rolündeydi. Balık cebinden çıkmadı bir türlü. Prenses balığı itecekken biraz sert davrandı ve balık Emre'nin elinden fırlayarak uzağa gitti. Üzülmüş oğlum buna.




Gösterinin son bölümü artık bir klasik haline gelmiş ünlü tabloların canlandırılmasından oluşuyordu. Çok emek harcanmış harika köstümlerle belki 20'ye yakın tabloyu birebir sahneye taşıdı çocuklar.





Geçen yıl sonunda finali Sezen'den ''Küçüğüm'' ile yapmışlardı. Bu sene ülkedeki elektrikli ortamdan olacak Livaneli'den Özgürlük şarkısını seçmişler. Çocukların çeşitli durumlarda sağa sola yazdıkları ''Özgürlük '' görselleri eşliğinde sevgili Kağan'ın hazırladığı harika videoyu izledik. Yine tilki yapımın elinden çıkma anneler ve babalar günü videoları, çocuklarımızın okuldaki üç yılını özetleyen kolajlar çok çok güzeldi.

Emre'nin eğitim yaşamının en huzurlu, mutlu, keyifli yılları geride bırakmış olduk.

Teşekkürler Patika Yuva.