MS.2150
''İnsanlar geçmiş yaşamlarını unuturlar çünkü çirkin, bencilce eylemlerini hatırlamak gururlarını kırardı ve kendilerini başkalarından üstün hissetmelerini engellerdi. Ancak geçmiş başarısızlıklarımızı unuttuğumuzda gurur ve kibir duyabiliriz. Ancak geçmişini unutan onu tekrarlamak zorunda kalır.İnsan ruhları yaşadıkları tüm deneyimlerden tamamen kendilerinin sorumlu olduğunu kabul etmedikçe, sadece aynı acı verici sonuçlara neden olan aynı bencilce eylemleri sürdürürler. ''
''Ama'' diye karşı çıktım ''İnsanların diğerlerine karşı bencilce, acımasızca hatta şiddet içeren davranışlarını nasıl olur da kınamazsın? ''
'' Bu, insanın kendi eylemlerinin sonuçlarını öğrenebilmesinin tek yoludur. Öğrenme sürecinde hatalar olmazsa olmazdır. Ayrıca, bu sadece kısa vadeli mikro bakış açısından korkunç görünür. Makro bakış açısından herşey mükemmeldir.''
''..mikro insan için en zor şeyin kendine inanmak olduğunun farkına vardım''
''Biz , yaparak, riskler alarak, başarısızlıklara uğrayarak ve ancak ondan sonra başararak öğreniriz. Hatalarımız ve başarısızlıklarımızdan dersler alarak gelişiriz. başarısızlığın başarının gerekli diğer yarısı olduğunu görmezsek başarısızlıktan yani başarıdan kaçmış oluruz.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İşte MS.2150 böyle bir kitap. 1976 yılında yazılmış ve savunduğu şeyler hala çok doğru geliyor. 2150'de bugün yaptığımız pek çok işi robotlar yapıyor. İnsanlar sadece üretiyor, spor yapıyor ve tekamül için gayret gösteriyor. Şu andaki insanlar alemi ekolojik felaketler nedeniyle yok olmuş ve 300 milyon insan kalmış. Çok sınırlı sayıda kadının doğum yapmasına izin veriliyor.
Son aylarda elime bu tarz kitaplar geçmesi elbette rastlantı değil. Levh-i Mahfuz (Burak Özdemir) okuyorum bir taraftan. Kitap 1000 sayfa. Her gün birkaç sayfa okumak daha iyi çünkü savunduğu fikirleri içselleştirmek için tıpkı kas yapan bir sporcunun her gün egzersiz yapması gibi, sürekli çaba içinde olmak gerekiyor.
İyileşmek etiketli yazılarımda yazdığım gibi ''Neden bu kadar çok acı var'' sorusunun cevabını ancak bu bakış açısı ile cevaplayabiliyorum. Bana iyi geliyor. Belki sana gelmez, bilemiyorum ki..
1 yorum
Farklı ve güzel bir kitaba benziyor. Benzetmen çok güzeldi Elif abla :)
YanıtlaSilEline sağlık, kitap yorumun için teşekkür ederim.