Isınamadığım Kitaplar
Ah Elif Şafak..Onunla tanışmak için Taksim'den taa Beylikdüzü'ne gitmiş , imza
sırası bana gelince tek kelime edememiş, tutulup kalmıştım. Sene 2008 ya da 2009
olmalı. O zamanlar tam bir Elif Şafak tutkunuydum. Çok ama çok severdim. Siyah
Süt yeni yayınlanmıştı, AŞK yazılmamıştı daha. En son okuduğum kitabı
İskender'dir bu arada. Onu da sevmiştim. Sonrası yok. Firarperest, Kağıt Helva, Sakız
Sardunya , Ustam ve Ben okumadığım kitapları. Ustam ve Ben çıkınca pek
heyecanlanmıştım, eşim sağolsun bir koşu gidip almış. (Yanında yıllardır
göbeğini kaşıyan kocalara ''eşim'' demek gayet yeterli iken ''sevgili'' deme modasını başlatan Ayşe Arman'ı
kınıyorum bu arada.) Neyse efendim ben bu kitabı okuyamadım. Bir heves
başladıysam da ı ıh, olmadı, arkası gelmedi. Seveni çok olmuş sanırım ama ben bu
sefer pas dedim.
Hakan Günday'ın en sevdiğim iki romanı Az ve Daha'da son derece travmatize çocuklar vardır ancak çocukların aileleri öyle arızalıdır ki bu size tuhaf gelmez. Aileler net olarak kusurludur. Azil'de böyle değil. İyi olmaya çalışan, gayretli ebeveynler var ama kahramanımız yine de zor bir çocuk, ergen ve genç oluyor. Belki anne-babanın durumuna çok üzüldüğüm için tekrar okumaya elimin gitmediği bir kitap oldu
-İyi de, kıldığımız namazlar, tuttuğumuz oruçlar, kestiğimiz kurbanlar... ne oluyor?
-Tüm vecibeler seni cennet inşa etmeye yöneltmek içindir.Sen defalarca hacca gitsen de, eğer insanları hor görüyorsan, öldükten sonra şaşakalırsın. Aptala dönersin.Zebaniler o hacı kıçına kızgın demiri sokar.''
İsyan Günlerinde Aşk, Kılıç Yarası Gibi, Tehlikeli Masallar, Kristal Denizaltı, İçimizde Bir Yer, En Uzun Gece olmak üzere 6 kitabı ile kitaplığımdaki yeri hiç değişmeyen ve 1000 kere okudum etiketimi hak eden Ahmet Altan'ın Son Oyun'unu da başlamama rağmen okuyamadım. Sarmadı, açmadı ne derseniz deyin.
Yine arkadaş hatta grup tavsiyesi ile satın aldığım ancak başlayıp devam edemediğim bir kitap. Bir türlü ilerleyemedim. Konuyu mu anlamadım kahramanla mı özleşemedim, ne olduysa oldu, devam edemedim. Oysa çok sevilen bir kitap.
Bir ara Nurturia'da okuma grubumuz vardı, ilk kitap buydu. Okunuyor evet ama biraz kasarak. Konu heveslendiriyor , bir senaristin diz ağrısı ile başlayıp evliliği ile ilgili sorunlarını irdeleyerek devam ediyor. Özellikle sonu bir tuhaf. Saçma sapan , çok Amerikanvari bitiyor.
Jean Rhys hiç tanımadığım bir yazar ancak nerede okuduğumu hatırlamasam da çok övgüyle bahsedilince bir heves sipariş ettim. O kadar karanlık, iç bunaltıcı bir hikaye ki hemen bıraktım. Ne edebi olarak ne de kurgu olarak ilgimi çekmedi.
Elif Şafak'ın ilk romanı. Hünsa yani çift cinsiyetli genç bir adamın öyküsü. Severek okumama rağmen tekrar okuma isteği uyandırmayan bir kitap oldu.
Ahmet Ümit'in en nefis kitabı bence ''Kavim'' dir. Sonra ''İstanbul Hatırası'' gelir. Beyoğlunun En Güzel Abisi Gezi'nin ekmeğini yiyenlerden. Merak uyandırmayan bir cinayet öyküsü.
Ya işte böyle. Her kitap okutmuyor kendini. İnsanın çok çeşitli türler okuyup sevdiğini daha doğrusu ihtiyacı olanı bulması lazım.
İyi okumalar herkese.
9 yorum
Her yazarın kitabını her zaman beğenmiyorsunuz. Ben de Elif Şafak'ın "Aşk" kitabını severek okurken "Firarperest"i fiyasko bulmuştum.
YanıtlaSilBen de elif şafak'ın aşk kitabına dayanamayıp yarım bırakmıştım. elimde ahmet ümit'in de birkaç tane kitabı var yıllardır, hiç birine hala başlamadım bile.
YanıtlaSilAhmet Ümit'i bi daha zor okurum heralde. Arkadaşımın yanlış tavsiyesi üzerine İstanbul hatırası yerine Sultanı öldürmeyi okudum. Hiiç mi hiç beğenmemiştim. Sonuna kadar bitirdim ama bi de bana sor. Sevmeyince sevilmiyor okunmuyor tarzın uyuşması lazım. Onun da çok sıkı hayranları var ama bana göre değil.
YanıtlaSilSana katılıyorum..bu ara benim de elime alıp alıp bıraktığım kitaplar çok oldu ki bir çoğu "çok sevilenler" rafında :) kıyıya vuran kıza hiii çok şaşırdım yahu :)
YanıtlaSilİyi bir noktaya değinmişsiniz. Ben de bazı kitaplara bir türlü ısınamıyorum. Nasıl ki kimi insanlara ısınamıyoruz, aynı şey kitaplar için de geçerli bence. Mesela Elif Şafak kitaplarının hiçbirisine ısınamıyorum. Ahmet Ümit, Zülfü Livaneli, Orhan Pamuk vs. Nedense bu isimlerin hiçbir kitabına ısınamadım, ısınamıyorum da. İyi bir şey mi bu? Bilemiyorum.
YanıtlaSilÇağrı Günaydın. Ben epeyce kronik bir okurum. Blogumun google aramasındaki tanımı ''Yaşayarak değil okuyarak yolu yarılamış bir kadının kişisel blogu'' , o kadar diyeyim:) Şahsi fikrim sevmiyorsan sevmiyorsundur , bu kadar basit. Klasik olmuş, kült olmuş ne önemi var?
SilLivaneli misal, nedense sevemiyorum kitaplarını.
Okuma alışkanlığı edinmenin ilk şartı bence, sevdiğin tarzı bulmak. Hepsinin tadına bakmak gerekiyor bunun için de. Canın istemiyorsa da bırakmak lazım. birkaç sene öncesine kadar ben de ''Başladığım hiç bir kitabı yarım bırakmadım'' diye övünürdüm. Peh! Neden? Dünyada milyonlarca kitap var, seve seve okumak dururken niye ıkına ıkına okuyayım?
Sevdiğin yazarlar kimler ?Merak ettim.
Sabahattin Ali, Franz Kafka, Albert Camus, Stefan Zweig, Jose Saramago, Jose Mauro De Vasconcelos, Haşmet Babaoğlu, İbrahim Tenekeci gibi isimler ilk aklıma gelenler. :)
SilSabahattin Ali'nin sadece Kürk Mantolu sunu okudum ve bayıldım. Haşmet Babaoğlunu da severim ama diğerlerini hic bilmiyorum.
SilTeşekkürler paylaşım için. selamlar Bodrum'dan.
Sabahattin Ali'nin sadece Kürk Mantolu sunu okudum ve bayıldım. Haşmet Babaoğlunu da severim ama diğerlerini hic bilmiyorum.
SilTeşekkürler paylaşım için. selamlar Bodrum'dan.