Birazcık mutfağa yatkınlığı olan , fırından çıkmış taze kek kokusunun mutlu ettiği insanların pek çoğunun hayalidir minik bir kafe açmak. Beyhan'ın kafesi bu rüyanın vücut bulmuş hali. (Tam bir Elif Şafak tutkunu olduğum zamanlarda bir röportajında yazarın taze ekmek kokusu eşliğinde , yurtdışında çok yaygın olan fırın-kafelerde yazmayı sevdiğini okuduğumda nasıl da mutlu olmuştum ; ortak bir noktamız daha çıktı diye. )





Daha uzaktan görünüşü ile içimi ısıtan bu güzel dükkandaki herşey Beyhan'ın elinden çıkıyor.Son yıllarda hayatımıza girmiş olan butik pastacılığın çok güzel örneklerini cep yakmayacak fiyatlara bulmak mümkün. Dilim fiyatı 8 lira civarındaymış ,süslemenin inceliğine göre fiyatlar değişebiliyormuş. Her türlü kutlama için istenilen her çeşidi yapabiliyor hayret verici bir şekilde .Facebook'a Ruzgars Mummy yazdığınızda pek çok ağız sulandıran ürünü görebilir ve Beyhan'la iletişime geçebilirsiniz.




Googleda bir türlü adres bilgisi bulamadım oysa o kadar kolay bir yerdeki. Ortakent belediyesinin önüneki meydana bakan bir sıra küçük dükkandan biri. Patika'dan dönüş yolunun hemen üzerinde.

Mekanın bu kadar sevimli olmasında Beyhan'ın güleryüzünün, mütevaziliğinin , hoş sohbetinin katkısı çok büyük bence. Nice güzel yerler işletmecisinin suratsızlığı nedeniyle ışıltısını kaybediyor. Burada ise kahve eşliğinde uzun sohbetler yapma arzusu uyandıran tam bir ev havası var.

Sabahları kahvaltı ,öğlenleri çorba ve çok lezzetli  servis eden bu harika mekanla ve sahibiyle tanıştığım için ben çok mutluyum. Yolun açık , şansın bol olsun sevgili Beyhan.







Diyet yapanlardan çok özür dileyerek bu şahane fotoğrafı paylaşıyorum.




Bu tabloya bayıldım. Kış resimleri içimi açar benim.

Ayşe Arman şahane bir röportaj yapmış Uğur Yücel'le .Samimiyeti ile beni çok şaşırttı ve etkiledi. En sıradan insanların bile hırstan kavrulduğu günümüzde böylesine tanınan birinin bu kadar mütevazi ve ''kendini bilen'' duruşuna hayran oldum. Serin bir bahar yağmuru etkisi yaptı kelimeleri bana. Unutmayayım, paylaşayım istedim. Asağıdaki satırlar röportajdan:

Hey gidi günler hey ! Gazdı, ağlamaydı derken ek gıda zamanı geldi bile. Geçen hafta doktor kontrolüne gidebildik nihayet. 7600 gr tartıldı. Geçmeyen bir pişik vardı ,dermatolog gördü ve Ekzamat krem yazdı. 3 aydır geçmeyen pişik bir günde geçti :) Lansor kapsülü eriterek vermeye tekrar başladık ,demir damlasına da ara verdik. Geceleri sürekli bir kıvranma durumu var Eren'in. Bir-iki saat uyuyup uyanıyor ve karnı gazla dolu bir şekilde mızmızlanıyor. Tabi ki sadece emerek sakinleştiği için her uyanışında emzirmem de bu sıkıntıya katkıda bulunuyor.

Emre büyürken ''uyku'' ve ''uyumak'' kelimelerinden o kadar nefret etmiştim o kadar nefret etmiştim ki tarifi imkansız. Eren büyürken farklı bir yol izlemeyi planlamıştım ama uyku eğitimi konusunda kafam hayli karışık. Artıları eksilerinden kat kat fazla olacak gibi geliyor. Kendimde o cesareti ve kararlılığı bulmayı bekliyorum hala.

Eren genel olarak rahat bir bebek değildi ilk aylarında. Öyle ki dışarı çıkmaya korkar oldum bebekle. Bakıcımızın haftasonu bir gün gelmesi sayesinde de Eren'i evde bırakıp gittik nereye gideceksek. Belki de üç ay sonra ilk kez bugün dördümüz çıktık. Ortakent'de çok sevdiğim Rüzgarlı Bahçe'ye gittik. Eren meraklı bir şekilde etrafı inceledi. Sonra Midtown'da epey kaldık. Yine arıza çıkarmadı. Bir ara omzumda uyudu ve arabasında yarım saat kadar devam etti uykusuna. Babasıyla şaşırdık biraz ,sorunsuz gezmeye pek alışkın değiliz ne de olsa.

On beş gün önce evi taşıdık. Evlendik evleneli kuramadığımız düzeni bu evde yakalayacağımızı umuyoruz. Ordan oraya taşınmalar , sığılamayan ya da doldurulamayan evler, perde uyduralamayan pencereler , benim dağınık yaşamaktan rahatsız olmayan tabiatım , anne olduktan sonraki enerjisizliğim derken  öğrenci evi ayarında yaşadık yıllardır. Çocuklar olmasa konforlu sayılabilir bu yaşam biçimi ama çocuk demek sosyalleşmek demek. Eve birilerini çağırmak demek. Daha da önemlisi çocuklar için huzurlu bir ortam zorunlu. Yavaş da olsa bu evi gerçek bir yuvaya , her eşyanın yerini bulduğu ve o yere yakıştığı bir mekana dönüştürmeye niyetli ve kararlıyım.