Şiire Sığınmak; Cahit Sıtkı

Yazar Pazar, Eylül 20, 2015 ,





Artık hiçbir şey eskisi gibi değil,
Ben de öyle.
Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime.
Kılığıma kıyafetime
Çorapsız da basıyorum artık yere
Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle
Nane limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de.
Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklere,
Çok sıcak ya da soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi birkaç gün geçer,
Olur biter,
Geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen
Geçip gitmeyen.
Zaman zaman uykusuzluk çekiyorum ama,
Çok da takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana..
 




Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın,
Gölgesi yeryüzünde avare insan ?
Taş da istemezdi yosun tuttuğunu;
Solmakta her çiçek kokusu uçunca.
Tasadır ağaca rüzgarda yaprağı;
Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna;
Sivrisinek de halinden memnun değil;
Vızıltısı şikayet makamındadır. '






Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum 
Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün 
Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum 
Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün 
Şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün 
Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum.






Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.

Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki…

İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, 
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

Not: Çok beğendiğim ve unutmak istemediğim bir şiir daha ekliyorum.

BIR SÜRE SONRA… 

Bir süre sonra bir eli tutmakla bir ruhu 
zincirlemek arasindaki ince farki ögrenirsin,
Ve aşkın yaşlanmak, birlikte olmanın da güvende 
olmak anlamina gelmediğini de öğrenirsin,
Ve öpücüklerin sözleşme ve hediyelerin de vaat 
olmadığını öğrenmeye başlarsın,
Ve yenilgileri başın dik ve gözlerin açık karşılamaya 
baslarsın, bir çocuğun üzüntüsü ile degil, 
bir yetişkinin zerafeti ile,
Ve herşeyi bugünü düsünerek yapmayı da öğrenirsin 
çünkü yarınla ilgili herşey belirsizdir. 
Bir süre sonra güneş ışığının yakici olduğunu öğrenirsin. 
eğer fazla maruz kalırsan.
Bu yüzden, baska birisinin sana çiçek getirmesini 
beklemeden kendi bahçeni yarat ve kendi ruhunu kendin süsle.
Ve göreceksin ki dayanıklısın…
Ve kuvvetlisin,
Ve değerlisin.

Veronica A.Shoffstall

Benzer Yazılar

15 yorum

  1. İnsanın içini açan, büyük şairin içten mısraları..Ellerine sağlık,günüm aydı:))

    YanıtlaSil
  2. Şiir kadar ruhu dinlendiren, arındıran, besleyen az şey var.. Okurken bile bir süreliğine zaman mekan kavramı siliniverdi benim için.. Sadece sonsuzluk hissi... Teşekkürler bu güzel paylaşım için Elif:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel tanımlamışsın; sonsuzluk hissi:) Kesinlikle öyle.

      Sil
  3. Şiir denince aklıma Haşmet Babaoğlu'nundu sanırım, her yerde çok sık kullanılan #şiirsokakta etiketine dair sarfettiği bir sözü geldi;

    "Şiir sokakta ama duvarda değil."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani? Duvarda mı olmalı demeye çalışıyor başka bir şey mi?

      Sil
    2. Sanırım, sadece duvarlara oraya buraya şiir sözü yazmış olmakla olmuyor demek istemiş olabilir. Görmesini bilen için şiir hayatın içinde, yaşamın kendisi şiir.

      Sil
  4. İlk ezberime aldığım şiir Tarancı'dan "Çocukluk"tu ve halen ezberimdedir. Şiir demişken de mutlaka Turgut Uyar, Cemâl Sureya, Akif Kurtuluş, İbrahim Tenekeci, Sunay Akın, Akgün Akova ve Ah Muhsin Ünlü öneririm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbirini bilmiyorum saydıklarının. Şiir beni çok çeken bir tür değil ama bir romanın beş yüz sayfada yapamadığını beş satırda yapabiliyor ya işte ona hayranım.

      Sil