Kardeşim Benim

Yazar Salı, Ocak 19, 2016

Görsel www.beyazperde.com'dan

Ülkede bu kadar olumsuz şey varken film yorumu yazmaya gitmiyor elim. Lakin hem çok az sinemaya gidiyoruz hem de farklı açılardan beni düşündürdü diye yazmak istiyorum.

Türk ''seyir'' mecrasının en büyük sıkıntısı senaryo. Elbette bu bir arz-talep meselesi. Üç kuruşa yaptığın filmle gayet iyi  gişe yapıyorsan (Bkz. Recep İvedik) niye milyon liralar harcayasın? Bir ev , Ege'de şirin bir köy, yoğun bakım -hastalık- hamilelik- kürtaj / doğum - yakışıklı erkek- güzel kız koydun mu al sana her bünyeyi cezbedecek film / dizi.

Senaryosuz film gene bir derece izleniyor ama bunun dizi versiyonu korkunç. Aylarca süren, her bölümü 200 dakikalık işkence. İzlememek o kadar kolay değil. Özellikle çekirdek aile formatından çıktıysan, misafir varsa , bir şekilde bu dizi olayı gündeme geliyor. Siyaset konuşamıyoruz, hükümet yanlıları ile karşıtları arasında bir uçurum var çünkü. İki taraf da duvar. İletişim olanağı yok. Seninkilerle yaşıt değilse ya da çocuksuzsa çocuk muhabbeti  yapamıyoruz.  Misafiri bırakıp ayrı odaya ya da cep telefonuna kaçmak ayıp. En iyisi gene gözleri ekrana çevirmek oluyor. Neyse ki annemlerin hiç dizi adeti yok.

Bu filmde de durum aynı. Kavgalı iki kardeş, bir üvey kardeş, yakışıklılıkta derece yapmış iki adam , güzel bir kız, biraz şarkı türkü, biraz komedi derken iki saati doldurmuşlar. Bu arada ,Burak Özçivit denen o yaratığın annesi umarım birkaç yakışıklı oğlan çocuk daha doğurmuştur, adam resmen bir afet. Netekim sosyal medyada da gayet net ifade edilmiş:



Ebeveyn ve aile olmak üzerine gene bol bol defoya sahip bir millet olduğumuz gözümüze sokulmuş. Annesi öldüğü gün 5 yaşında olan çocuğa ''Sen artık büyüdün'' diyen baba, birbirine kin gütmüş ama bir türlü duygularını ifade etmeyip yıllarca küs kalmış iki kardeş, yanlış anlamalar gibi klişeler mevcut.

Daha bir ''liseli'' filmi bekliyordum, o konuda yanıldım. Diyaloglar fena değildi. Fazla dramatize edilmemişti. Düğün sahneleri çok keyifliydi.

Düğün organizatörü rolündeki Ferdi Sancar benim için filmin yıldızıydı. Oyunculuk on numaraydı. Zaten sadece o güldürdü beni. Tabi baba rolündeki deneyimli oyuncu Ahmet Gülhan'ı unutmamak lazım. Ayrıca baba evi olgusu çok başarılıydı. Kahverengi kadife koltuklar, abajurlar, eski model teyp çok hoştu. Murat Boz yine çok sevimli, Burak yunan tanrıları gibi heybetli ve asildi. Aslı Enver iyiydi. Hiç sırıtmadı rolünde.

Bu havada yapacak daha iyi bir şey yok diyorsanız, beklenti içinde olmadan gidip izleyin. İyi değilse de kötü de değil.









Benzer Yazılar

3 yorum

  1. Mantar gibi patlayan absurb komedilerden sonra bunlar ilaç ilaç Türk sineması için :))) Sabun köpüğü gibi filmler diyorum ben bunlara... İzlerken üzerinde kayıyorsun sonra unutuyorsun...
    Ama olsun böyle filmlere de ihtiyacımız var. Bir şekilde kafamızı boşaltmamız lazım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Oytunla Hayat. Aynen öyle. En azından nefret etmeden çıkıyorsun sinemadan.

      Sil
  2. İkinci ve üçüncü paragrafınıza aynen katılıyorum.

    Kardeşim Benim filmi de bu aralar gitmek istediğim filmler arasındaydı. Yazınızı görünce hemen okuyasım geldi. Umarım iyi bir filmdir.

    YanıtlaSil